click below
click below
Normal Size Small Size show me how
voc-quiz-vip-5
vocabulary quiz-vip-5
Question | Answer |
---|---|
ash: (n.) | kül |
budget: (n.) | bütçe |
city: (n.) | şehir |
cope with: (phr.) | baş etmek, başa çıkmak, uğraşmak |
cut: (n.) | kesik; kesinti; kesiş |
eruption: (n.) | patlama, püskürme (yanardağ) |
even as: | -ken dahi/bile; (tam) dığı anda |
flight: (n.) | uçuş, uçuş seferi |
monitor: (v.) | izlemek, gözlemek |
plume: (n.) | bulut, duman bulutu; tüy |
scramble: (v.) | çabalamak; tırmanmak |
southwest: | güneybatı |
spout: (v.) | püskürtmek, fışkırtmak |
threat: (v.) | tehdit etmek |
towering: (adj.) | yüce; çok yüksek; çok şiddetli |
volcano: (n.) | volkan, yanardağ |
volcanologist: | yanardağ uzmanı |
difficult: (adj.) | zor, güç, çetin |
rise: (v.) | yükselmek, artmak, çıkmak |
common: (adj.) | ortak; yaygın |
any: | herhangi, her; hiç |
atmosphere: (n.) | atmosfer |
clearly: (adv.) | açıkça, apaçık, şüphesiz; tam olarak |
decade: (n.) | on yıl, on yıllık süre |
earth: (n.) | dünya, yeryüzü; toprak |
expect: (v.) | ummak, beklemek, ümit etmek |
fast: (adj.) | hızlı, çabuk, süratli |
last decade: | son on yıl |
less than: | -den daha az |
scientist: (n.) | bilim insanı |
time: (n.) | zaman |
understand: (v.) | anlamak, anlam vermek, kavramak |
warm: (v.) | ısınmak, ısıtmak |
year: (n.) | yıl, sene |
differently (adv.) | farklı şekilde, farklı olarak |
behavior: (n.) | davranış, tavır, tutum |
begin: (v.) | başlamak |
investigate: (v.) | araştırmak, incelemek, soruşturmak |
habitable (adj.) | yaşanabilir; oturmaya elverişli, oturulabilir |
star: (n.) | yıldız; meşhur şarkıcı, oyuncu, sporcu (star) vb. |
best: | en iyi |
Bryophyte: | Yosun, kara yosunu (Bir tür bitki) |
different: (adj.) | farklı [from/to/than] |
fluid: (n.) | sıvı |
help: (v.) | yardım etmek, yardımcı olmak |
in that (conj.) | bakımından, yönüyle |
know: (v.) | bilmek; tanımak |
land plant: | kara bitkisi |
land: (n.) | kara, arazi, toprak |
organism: (n.) | organizma, canlı varlık |
part: (n.) | parça, bölüm, kısım |
plant: (n.) | bitki |
pump: (v.) | pompalamak, şişirmek |
tissue: (n.) | doku; kağıt mendil |
vascular: (adj.) | damar, damar ile ilgili |
computer: (n.) | bilgisayar |
desk: (n.) | sıra, masa |
closely: (adv.) | yakından, yakın bir şekilde; dikkatle |
correctly: (adv.) | doğru, doğru şekilde, doğru olarak |
predict: (v.) | tahmin etmek; önceden haber vermek, kehanette bulunmak |
again: (adv.) | tekrar, yeniden, yine |
bind: (v.) | bağlamak |
each day: | her gün |
eagle: (n.) | kartal |
eat: (v.) | yemek, yemek yemek |
fed on: (phr.) | ile beslenmek, beslemek, yemek |
figure: (n.) | sayı, rakam; şekil; önemli veya ünlü kişi, sahsiyet |
fire: (n.) | ateş; yangın |
god: (n.) | tanrı, ilah |
grow back: (phr.) | tekrar büyümek/uzamak (tırnak, saç vb.) |
liver: (n.) | ciğer, karaciğer |
mythological: (adj.) | mitolojik |
punish: (v.) | cezalandırmak, ceza vermek |
rock: (n.) | kaya, taş |
steal: (v.) | çalmak |
the next day: | ertesi gün, bir sonraki gün |
theft: (n.) | hırsızlık, çalma |
dense: (adj.) | yoğun |
gravity: (n.) | yer çekimi |
friend: (n.) | arkadaş, dost |
by the end of the year: | yıl sonuna kadar |
gadget: (n.) | (küçük) alet, cihaz |
human: (n.) | insan; insanoğlu; insanlık |
network-connected: (adj.) | ağ bağlantılı, ağa bağlı |
number: (n.) | numara, sayı, rakam |
other: (pron. - adj.) | diğer, başka |
outnumber: (v.) | sayıca üstün olmak, sayıca geçmek; fazla gelmek |
smartphone: (n.) | akıllı telefon |
tablet: (n.) | tablet; tablet bilgisayar |
stringent: (adj.) | zorlu, zorlayıcı; sıkı, katı |
arise: (v.) | çıkmak; ortaya çıkmak; doğmak |
case: (n.) | durum, vaka; dava |
float: (v.) | yüzmek, süzülmek (havada, su yüzeyinde vs.) |
flu: (n.) | grip |
half: (n.) | yarı, yarım |
inhale: (v.) | solumak, içine çekmek |
particle: (n.) | partikül, parçacık, tanecik, zerre |
people: (n.) | insanlar; halk |
tiny: (adj.) | minik, minnacık, ufacık |
when: (conj.) | -dığında, -dığı zaman, olunca; -ken |